Gel, bir bestem de sen ol sevda şiirim, aşk erim ben seni güftesiz de söylerim çünkü ben güftelenmemiş aşkların talibiyim gel, bir martı da sen ol omzumda
Seni bulmaktan çok aramak isterim! seni sevmeden önce anlamak isterim! seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim.
Ne seni unutmak için bir çabam var içimde, ne de aşkımı körükleyen bir rüzgar,ne de seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm,ne de seni görmeye dayanacak bir kalbim var
Ask:gülü dikeniyle avuçlamaya benzer. ellerin kan içinde kalir ama dikenlerin hesabini gülden soramazsin…..
Bugün ağlamayı düşünüyorsan sakın yapma çünkü bir yerde senin bir gülüşün için yaşayan biri var
Bir su gibi berrak , bir cicek gibi sevgi yüklü , gökyüzü gibi yalyn, okyanus kadar derin, kelimelere sygmayacak kadar büyük bir sevgymyz oldugunu sakyn unutma !
Allah’ım canımı bir sonbahar günü al ki, o vefasız getirecek bir gül bile bulamasın… insanlar tanıdım yıldızlar gibiydi, hepsi parlıyordu, hepsi gökteydi. ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim…
Ben seni unutmak için sevseydim sana olan tutkumu kalbime değil, güneşin çıktığı zaman kaybolan buğulu camlara yazardım…
Güzelsin, şirinsin, şahanesin. çektiğim çileme tek bahanesin. melek mi, şeytan mı bilmem ki nesin…
Gayem zat-ı alinizi taciz etmek değil, efkar-ı umumiyede muhabbet kurmaktır. cevabı müspetiniz kalb-i hazalimi tamir-i temin edeceğinden, desti muhabbetinize talibim…
Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen bil ki o, yalnız ve yalnız senin için yanan kalbimdir…
Seni seviyorum diyenin sevgisinden şüphe et, çünkü aşk sessiz, sevgi dilsizdir…
Sonbahara inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta, ben ise kadere inat hala seni sevmekteyim. inat bu ya, mahşere kadar “seni seveceğim”..
insanlar hep birilerinin peşinden koşarlar, ama dönüp de kendi peşlerinden koşanlara hiç bakmazlar…
Aramızdaki mesafeler ne kadar uzun olursa olsun sonsuzluğa giden tüm yollara adını yazdım. hangi yoldan geçersen geç seni sevdiğimi okuyacaksın…
Ağlayışımm terk edip gidişine değil. ben, sensizken, senden diye sensizliğini de sevmiştim. sen, seninle, seni de sensizliğini de alıp gittin…
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin tutamadıklarınsa benim sana olan sevgimdir…
Bir gül olmak isterdim, dalımdan koptuğum an yalnız senin için kopayım ve yalnız senin avuçlarında solayım diye bir tanem…
Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki mutluluk gülüşünde saklıdır, sakın ağlayayım deme! belki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır…
Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim. bu güzel aşkımıza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getirdim…
Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamını taşısaydı ve sen bana, seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inanki bir tanem her gün yağmur yağardı…
Hayatta iki kör tanıyorum; 1.’si senden başkasını görmeyen ben, 2.’si beni göremeyen sen…
Hayatta üç şeyi sevdim. seni, kalbimi, ümit etmeyi. seni sevdim, sensin diye. kalbimi sevdim, seni sevdi diye. ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye…
Bir telefon bekliyorum, sevgilim diye başlayan, seni seviyorum diye biten. bir telefon bekliyorum, dün gelmesi gereken ve bugün hala gelmeyen…
Carsida kaybolan cocugun elinde soguyan anne sicakligi hiziyla ayrildin benden, oysa ben cay bardaginda birakilan dudak payi kadar bile ayri kalamam senden.
Seni icimden atiyorum hergun biraz biraz, ayriliga da alisilir unutma.insaniz neler gorecegiz daha, senin sevgin nedir ki koca dunyada.
Bazan kar nasil hazin yagar bilirsin kursuni bir gokyuzunden aglamakli iste oyleyim, kapkarayim bu gun gel en huzunlu sesinle, en dokunakli.
Dalgalarca dalgalandim ruzgarca estim yuregimi sana getirdim sen can istemissin candan da ote dostum yuregimi sana getirdim.
Belki yuzum gulecek donecegim saskina belki mahkum olacak omur boyu askina bu karari verirken sakin bana deme toy sensiz ben yasayamam elini kalbime koy…
Yurek vermez yurekliye darildim kustum yuregimi sana getirdim bir guvercin kanadinin ucuna denizlerde tuz koymadim yarama bastim yuregimi sana getirdim sesimin ibresi az konus dedi.